CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adaylıkları için “Belediye liderlerimiz vazifelerinin başında. Dilimizde tüy bitti, adayı altılı masa belirleyecek” dedi. Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Ekrem İmamoğlu ile ilgili argümanlarına ait de “Paçavra olarak yerde sürünse bile bir insan bu kadar ahlaksızlığa tevessül etmemeli. Onun için fotoroman Süleyman diyorduk. Hakikaten fotoroman” diye konuştu. “Altılı masa dağılıyor” yorumları için de “Bunların hepsi asparagas haberler” değerlendirmesinde bulunan Kılıçdaroğlu, başörtüsü teklifinde CHP’nin haline yönelik, “Konuşacağız kendi ortamızda ona nazaran bir yol haritası belirleyeceğiz” tabirini kullandı.
Kılıçdaroğlu, yıl sonu değerlendirmesi için gazetecilerle bir ortaya geldi. Kılıçdaroğlu, altılı masaya yönelik kamuoyuna yansıyan tartışmalarla ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
“Hiç tasa etmeyin altılı masa kararlılıkla, azimle yoluna devam edecek. Elbette gündeminde farklı bahisler var. Her gündemi, uygar beşerler üzere artısını eksisini düşünerek bir karar vereceğiz. Daima aman masa dağıldı, yok HDP altında, üstünde. Bunların tamamı asparagas haberler.
“Uzlaşma sağlanamayan bahislerin üzeri kırmızı ile yazılıyor”
Elbette ki farklı düşünebiliriz ancak oturuyoruz, uzlaşıyoruz. Şu anda altı partinin takımları hükümet programı üzerinde çalışıyor. Üzerinde uzlaşma sağlanamayan mevzuların üzerini kırmızı ile yazıyorlar. Münasebetiyle farklı düşündü diye ‘eyvah masa dağıldı, bölündü’ yok bu türlü şeyler. Bunlar aşikâr bir gücün domine ettiği, başları bulandırmak istediği bir süreç. Altı başkana itimadın, yok şöyle oldu yok şöyle oldu arbede ettiler. Bunların hepsi öykü. Altı önderin çok kararlı duruşu var.
“Yok ne kırgınlık var, ne şu var ne bu var”
Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Lideri Meral Akşener’le yaptığı baş başa görüşme ile ilgili de, “Aranızda bir kırgınlık mı var?” sorusunu, “Yok ne kırgınlık var, ne şu var ne bu var. Ben bir gün evvel de Temel Bey’e de gittim. Görüşmeyi de pek doğal karşılamak gerekiyor” kelamlarıyla yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, görüşme sonrasında paylaşılan fotoğraflarda iki başkanın de hızının asık olduğu yorumlarıyla ilgili de “Biraz önemli mi durmuşuz. Ben de fotoğrafları görmedim lakin bakmam lazım. Son derece çok keyifli sohbet oldu” dedi. Kılıçdaroğlu, “Çoklu aday olabilir” kelamlarının hatırlatılması üzerine de “Çoklu aday olur mu diye sordular, ‘biz hiç konuşmadık’ dedim. Altılı masada konuşulmadı fakat birisi gelirse konuşuruz. İlla çoklu, tekli aday olacak diye değil. Şu anada kadar altılı masada adaylık konuşulmadı.” açıklamasını yaptı.
“Dilimizde tüy bitti, adayı altılı masa belirleyecek”
Kılıçdaroğlu, ortak cumhurbaşkanı adayının altı önderden birisi olması halinde istifa edip etmeyeceği sorusunu da “O konu hiç görüşülmedi. Onu güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritasında belirleyeceğiz” sözleriyle yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, adaylıkta var mı, yok mu?” sorusu üzerine de “İki belediye liderimiz misyonlarının başında ve çalışıyorlar. Adayı belirleyecek olan da altılı masa, lisanımızda tüy bitti. Bir ortada oturacağız belirleyeceğiz. Konuşacağız, tartışacağız” diye konuştu.
16 ve 85 milyon polemiği: Ortak telaffuz geliştirmeye çalışıyoruz
Kılıçdaroğlu, “Saraçhane sürecinde İmamoğlu için ‘16 milyon İstanbullu seninle’ sözü kullandınız. Lakin Meral Akşener de ‘85 milyonun takviyesi yanında’ dedi. Bunun akabinde adaylıkla ilgili ortaya çıkan polemikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, “Önemli olay olduğu vakit önderler birbirlerini telefonla ararlar. Bu tahminen bir kısım medyanın yadırgadığı bir tutum oluyor. İttifak bileşenlerinin o olay konusunda ortak bir telaffuz geliştirmesi gerekir. Biz de ortak telaffuz geliştirmeye çalışıyoruz. Evet Ekrem Bey 16 milyonun oyuyla seçildi ve İstanbul’a hizmet ediyor.” cevabını verdi.
“Umarım olayı o kadar kirli boyutlara taşımazlar”
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nun vazifeden alınabileceği savlarına ait de, “Grup toplantısında söyledim Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır ve boğazınıza takılır. Sıradan bir olay değildir bu. Umarım olayı o kadar kirli boyutlara taşımazlar” dedi. Kılıçdaroğlu, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi daveti ile ilgili de şu tabirleri kullandı:
“Birinci seçimde Ekrem Bey kazandı ders almadılar ikinci seçimi yaptılar. Hala ders almış değiller. Elbette ki olağan seçimler vaktinde yapılacak. Erdoğan’a her türlü fırsatı veriyorum. Uzunluğunun ölçüsünü alsın diye veriyorum. Ben bu ülkenin vatandaşının vicdanına güveniyorum. Vicdanı olan hiç kimse bu kadar haksızlığa evet demez.”
Soylu’nun ‘İmamoğlu beni aradı’ savı: Bu kadar ahlaksızlığa tevessül etmemeli
Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İmamoğlu’nun kendisini arayarak “CHP Genel Merkezi bana karşı” kelamlarıyla takviye istediğine yönelik argümanları ile ilgili de şöyle konuştu:
“Sayın İmamoğlu vazifesinin başında. İktidarın İmamoğlu’na karşı bir hıncı var. Olağan hukukun çalışmadığı, her türlü iftiranın atıldığı bir ortamdayız. Dün fotoroman diyorduk, aslında boşuna demiyorduk. Paçavra olarak yerde sürünse bile bir insan bu kadar palavra söylememeli, bu kadar ahlaksızlığa tevessül etmemeli. Onun için fotoroman Süleyman diyorduk. Sahiden fotoroman.”
“Daha yaptıracağım çok şey var”
Kılıçdaroğlu, EYT düzenlemesi ile ilgili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte söylediği “Seçim kaybetsek de ben bu işte yokum” kelamlarının hatırlatılması üzerine de şu cevabı verdi:
“Erdoğan artık seçimi kaybedeceğini biliyor. O da fark ediyor aslında. Ona çok şey yaptıracağım daha. Zira devletin nasıl yönetileceğini bilmiyor. Benden öğreniyor. Yaptıracağım çok şey var. Görecek o. Devlet nasıl yönetilir onu da anlatacağım. Kendisine 10 yıl evvel gönderdiğim Suriye ile ilgili mektubu tekrar okusun. Yüzü kızaracaktır o vakit. Keşke o vakit dinleseydim diyecektir. Hiçbir emperyal güç, ateşi kendi eliyle tutmaz. Maşa kullanır. Erdoğan, emperyal güçlerin orta doğudaki maşasıdır. Bu kadar açık bu kadar net.”
Başörtüsü sorusu: Yol haritası belirleyeceğiz
Kılıçdaroğlu, AKP’nin başörtüsü takmayı anayasal teminat altına alan ve aile kurumunu düzenleyen anayasa değişiklik teklifi ile ilgili CHP’nin halinin ne olacağı sorusu ile ilgili de “Konuşacağız kendi ortamızda ona nazaran bir yol haritası belirleyeceğiz. Her partinin kendi görüşü vardır hürmet duyarız. Biz bu bahiste hoş bir çalışma yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte kamuoyuna daha net olarak yansıyacak” sözünü kullandı. Kılıçdaroğlu, “Ahmet Davutoğlu, 1 Haziran 2015 seçimlerine giden süreçte yaşanan terör olayları ile ilgili, ‘terörle çaba konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz’ demişti. Altılı masada Davutoğlu’na bu sözleri sordunuz mu?” sorusu üzerine de “Sormadık. Daha doğrusu hiç gündeme gelmedi bu türlü bir olay altılı masada” değerlendirmesini yaptı.
“Kapı kapı dolaşıp el etek öpüyorlar”
Kılıçdaroğlu, iktidarın Suriye siyasetine ait sorular üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Suriye konusunda benim fikirlerim en baştan beri aşikardı tekraren tabir ettim. Yanlış siyaset izliyorsunuz diye. Erdoğan’a mektup yazdım, 27 ağustos 2012’de. O vakit beni tekrar suçlamışlardı. Esadcı, Baasçı demişlerdi. Devleti kim düzgün biliyor. Sen, koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini şahsî çıkarların uğruna yıprattın. Emperyal güçlerin orta doğudaki oyuncağı oldun. Artık kapı kapı dolaşıyor, sanki Esad beni nasıl kabul eder diye. 24 saatte Emevi Mescidine gideceklerdi namaz kılmaya. 10 yıl geçti artık yalvarıyorlar Esad bizimle barışır mı diye. Esad yetmedi Mısır’la hengame ettiler. Yalvarıyorlar, ortaya diğer devlet adamlarını koyuyorlar. El etek öpüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti koltuğunda oturan kişi el etek öpmek için kapı kapı dolaşmaz. El etek için kapı kapı dolaşıyorsa, bu ülkenin tarihine ihanet ediyor demektir.”